Genel olarak fiziksel taciz, kaza eseri olanlar dışında, çocuğu yaralamak şeklinde yorumlanır. Cinsel taciz, yetişkinle çocuk arasındaki ya da biri oldukça büyükse, zorlama varsa iki çocuk arasındaki cinsel eylem (temas ya da teşhir) olarak tanımlanır. Bir kişi, bir çocuğa değersiz olduğunu, sevilmediğini ya da tehlikede olduğunu iletirse duygusal taciz meydana gelir. İhmal; bakımı üstlenen bir kişinin, temel ihtiyaçları (beslenme, giyinme, barınma, tıbbi bakım ya da gözetim gibi) karşılayamaması, buna isteksiz olması ya da bakıcını bilerek bir çocuğu sağlığını tehlikeye atacak bir duruma sokması ya da buna izin vermesi gibi bir çocuğun sağlığını, iyiliğini tehdit edici, zarar verici boşlama eylemidir.
Basitçe ortaya koyarsak taciz daha güçlü birinin bir başka kişiye karşı saldırganlığını kısıtlamadığında meydana gelir. Aynı şekilde ihmal; daha güçlü yetişkinin, daha az güçlü olan, bağımlı bireye ihtiyaç duyduğu bakımı kısıtladığında meydana gelir. Böylece yetişkin, kendi ihtiyaçlarını çocuğunkilerin üstünde tutar.
TACİZİN SONUÇLARI
Çocuk tacizi, gerçekte yetişkin her zaman daha güçlü pozisyonda olacağından gücün tacizidir. Çocuk, ihtiyaçlara ve duygulara sahip olmamaya, güçsüz hissetmeye ve “ben”e sahip olmamaya yöneltilir.
Çocuklar tacize farklı şekillerde tepki verir. Fakat genelde tacize tepki olarak “ benlik eksikliği” oluşur.
- KISA DÖNEMLİ ETKİLER:
Çocuğun Uğradığı Zararlar Araştırmalar tacizin gelişimsel süreci engelleyebildiğini bazen davranışsal, duygusal ve sosyal problemler de bir domino etkisi üretebildiğine işaret etmektedir. Genel olarak çocukta tacizin olası etkileri, artmış anksiyete, depresyon, düşük özsaygı, agresif davranışlar, bilişsel ve gelişimsel gecikmeler, okul problemleri ve bağlanma ile sosyal etkileşimde sorunlar şeklinde görülür. Bazı çocuklar suç ya da şiddet geliştirebilirler. Bazıları, kendilerine karşı saldırganlık geliştirebilir. Depresif ve intihar eğilimleri olabilir. Hatta süren gelişen sorunlardan ötürü diğerlerinin tacizine uğrama riskini de sürdürürler.
- UZUN DÖNEMLİ ETKİLER
Tacize uğrayan çocukların yetişkinliklerin de, şiddet ve taciz uygulayıcıları olabileceği yönünde şiddet döngüsü diye adlandırabileceğimiz bir konsept de oluşabilmektedir. Bu bağlamda taciz kurbanı olan çocuk yetişkinliğinde de daha yüksek suç ve şiddet davranışında bulunma riski altına sokmuş olmaktadır. Bu sebeplerle şiddet döngüsünü kırmak ve mevcut oluşan sorunlara da müdahale için çocuğa uygun tedavi sağlama ve destek verme ihtiyacı çok önemli bir konu olmaktadır.
TEDAVİ YAKLAŞIMLARI
Tedavinin amacı kendi duygularını ve gücünü tanımasına engel olan durumları etkisiz hale getirmek için çocuğa yardım etmektir. Genellikle güven verici, destekleyici bir çevre yaratmak için çocuk bireysel terapi içinde görülür. Ancak özellikle aile içi taciz vakalarında bütün aile üyelerine terapötik müdahale gerekir. Tedavide amaçlananlar şu başlıklar altında ele alınabilir:
- Güven ve inanç inşa etmek
- Duyguları keşfetmek
- Suçluluk, utanç ve sorumlulukla baş etmeye destek
- Güçlendirme, egemenlik ve kontrol geliştirme
- Öz saygıyı arttırma
- Sosyal adaptasyon üzerinde çalışma
Tedavi uygulamalarının etkinliği değişebilmektedir. Fakat terapinin özellikle en çok risk altındaki çocukların akut uyum döneminde yaralı olduğu söylenebilir. Tedavinin etkinliğinde, tedavide uzun süre kalmak ve aile ebeveyn katılımı önemlidir.