Çocuk ve ergen psikoterapisi; 0-18 yaş aralığındaki çocuk ve ergenlerin psikolojik, gelişimseli ruhsal, bilişsel ve sosyal gelişimleri takip edilerek bu dönemde yaşanan veya yaşanabilecek zorluklarla ilgilenen bir psikoloji alanıdır. İnsan hayatının geniş bir bölümü olan çocukluk ve ergenlik döneminde sağlıklı gelişimi desteklemek adına var olan bozuklukların tanısı ve tedavisi için çalışır. Çocuk ergen psikoterapisi kapsamında hedef gruptaki danışanlara kapsamlı psikiyatrik değerlendirme, klinik muayene, psikoterapi seansları planlanır ve gerekli tedaviler psikiyatrist-psikolog iş birliği içerinde multidisipliner bir yaklaşımla uygulanır.
Çocuk ergen psikoterapi hizmetinin kullanım alanı oldukça geniştir. 20'li yaşlara kadar olan bireylerin karşılaştıkları, zorluk yaşadıkları hemen hemen her konuyla ilgili çocuk ergen psikoterapisinden yararlanılabilir. Çocuk ergen psikoterapisi kapsamında tedavi ettiğimiz bozuklar arasında;
• Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu
• Çocuklarda Görülen Kaygı Bozukları
• Okul Başarısızlığı
• Sınav Kaygısı
• Okul Fobisi
• Özgül Fobiler (Böcek, Örümcek, Yükseklik korkusu gibi)
• Sosyal Fobi
• Çocukluk Depresyonu
• Davranış Bozuklukları
• Zihinsel Problemlere Bağlı Davranış Bozuklukları
• Dürtü Kontrol Bozukluğu
• Öfke Kontrol Problemi
• Tik Bozukluğu
• Obsesif Kompulsif Bozukluk
• Yaygın Gelişimsel Bozukluk (Otizm Spektrum Bozukluğu)
• Özgül Öğrenme Güçlükleri (Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli)
• Çocukluk Döneminde Görülen Şizofreni
• Bipolar Bozukluk
• Ergenlerde Arkadaş Problemleri
• Aile Ergen Çatışmaları
• Ergenlerde Madde Bağımlılığı
• Ergenlerde Okul Başarısızlığı
• Kişilik Bozuklukları
• Ergenlerde Suç Davranışı
• Ergenlerde Yeme Bozukluğu
• Ergenlerde Özgüven Problemi
• Depresyon
• Panik Atak bulunmaktadır.
Çocuğunuz Terapiste Gitmeyi Reddediyorsa Ne Yapmalısınız?
Psikolojik bozukluklar sadece yetişkinlere özgü sorunlar değildir. Tıpkı fiziksel rahatsızlıklar gibi çocukluk ve ergenlik çağında da psikolojik bozukluk gelişebilir. Çoğu zaman klinik ilgi odağı olabilecek bir bozukluk olmasa dahi çocuğunuz veya evinizdeki genç psikolojik rehberlik ve danışmanlık ihtiyacı duyabilir. Böylesi bir ihtiyaca rağmen bazı çocuklar ya da gençler bir terapiste gitmek konusunda direnç gösterebilir. Bununla birlikte çocukların ve gençlerin çoğu rehberlik ve danışmanlık almaktan hatta terapi görmekten memnun ve mutlu olur.
Çocuğunuz ya da genç gerçek ve hatta gerekli olabilecek terapi ihtiyacına rağmen ikna olmakta zorlanıyorsa, şu yaklaşımlar işe yarayacaktır:
• Çocuğunuzun bir danışmanlık veya terapiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız ona konuyu açma şekliniz çok önemlidir. Yaptığınız ilk konuşma çocuğunuzun terapi konusundaki tutum ve tavrını etkileyebilir.
• Çocuğunuzun “hasta” olduğunu ya da iyi seçimler yapacak kadar “akıllı” olmadığını ima etmeyin. Bunun yerine bir uzmana danışmanın neden önemli olduğunu ve bu uzmanın sorunları çözmek konusunda yardımcı olabileceğini düşündüğünüzü söyleyin. Ve mutlaka çocuğunuza fikrini sorun ve fikirlerini dinlemekte sabırlı ve istekli davranın. Örneğin şöyle cümleler kurabilirsiniz. Benden-bizden “başka biriyle de konuşmanın sana yardımcı olabileceğini düşünüyorum” veya “bazen sana yardımcı olmayı çok istesem de bunu nasıl yapabileceğimi bilemiyorum, bu yüzden gençlerle çalışan bir uzmanla konuşmanın bize yardımcı olabileceğini düşündüm”
• Eğer kendiniz terapi alıyor ya da daha önce almışsanız bunu çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Bu paylaşım terapiste gitme fikrini normalleştirir onu bu konuda cesaretlendirebilir.
• Israr ve zorlama karşısında pek çok genç tipik olarak inatlaşır. Tedavi olmaya zorlandığını hisseden bir gencin değişmeye motive olma olasılığı da bu yüzden düşüktür. Dolaysıyla bir terapist randevusuna zorla getirilirlerse sorunları hakkında konuşma olasılıkları düşer. Konuşsalar bile iş birlikçi ve üretken bir görüşme sürdürmezler.
Buna rağmen pek çok deneyimli terapist daha ilk görüşmede gencin rahat ve güvende hissetmesini sağlayabilir. Çünkü gerçekte gençler, sorunlarına yardımcı olabilecek objektif bir yetişkinle konuşmaktan çok hoşlanırlar. Buna rağmen bazıları görüşmenin ardından size hala yardıma ihtiyaç duymadığını söyleyebilir. Hatta terapiden hiç hoşlanmadığını bile belirtebilir. Ancak emin olun ki pek çoğu terapistiyle açıkça konuşuyor. Bazıları ise terapiyi sevdiğini bilmenizi istemeyecektir.
Her şeye rağmen çocuk/ergen terapiste gitmeyi reddederse umutsuzluğa kapılmayın. Ona nasıl yardımcı olabileceğiniz konusunda hala birkaç seçeneğiniz daha var.
•Çocuk/ergen olmadan kendi başınıza danışmanlık alabilirsiniz. Ebeveyn danışmanlığı ve eğitimi gençlere yardımcı olmanın en etkili yollarından biridir. Bir terapist size çocuğunuza nasıl davranmanız ve nasıl iletişim kurmanız gerektiği konusunda rehberlik edebilir. Üstelik çocuğunuz kendisi hakkında konuşmak için terapiste gittiğinizi bilirse konunun “kendine ait tarafını” paylaşmakla da ilgilenebilir.
• Çocuk ya da ergenin okulundaki PDR birimi ile irtibata geçin. Okul sistemi içerisinde ona yardımcı olacak bir hizmet olup olmadığını araştırın. Okul dışında bir danışmanla görüşmeye henüz hazır değilse bile okulun rehber danışmanıyla konuşmaya istekli olabilir.
• Online Terapi’yi düşünün. Teknolojiye aşina oldukları gibi eğer biriyle yüz yüze konuşmaktan çekinceleri varsa online konuşmaya daha gönüllü olabilirler. Her ne kadar online terapi her durum için uygun olmasa bile tedaviye başlamadan önce terapisti ile tanışmak tedavinin artı ve eksileri hakkında ondan bilgi almak son derece yararlı olacaktır.
• Çocuğunuzun veya gencin klinik ilgi odağı olabilecek bir sorunu, davranış bozukluğu veya madde kullanım sorunu, kendine veya bir başkasına zarar verme riski olduğundan şüpheleniyorsanız tedavi önemlidir. Böyle bir durumda çocuğunuzu veya gencin, hem fikir olup olmadığına bakılmaksızın randevuya gitmesini zorunlu kılmanız gerekebilir.
• Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu
• Çocuklarda Görülen Kaygı Bozukları
• Okul Başarısızlığı
• Sınav Kaygısı
• Okul Fobisi
• Özgül Fobiler (Böcek, Örümcek, Yükseklik korkusu gibi)
• Sosyal Fobi
• Çocukluk Depresyonu
• Davranış Bozuklukları
• Zihinsel Problemlere Bağlı Davranış Bozuklukları
• Dürtü Kontrol Bozukluğu
• Öfke Kontrol Problemi
• Tik Bozukluğu
• Obsesif Kompulsif Bozukluk
• Yaygın Gelişimsel Bozukluk (Otizm Spektrum Bozukluğu)
• Özgül Öğrenme Güçlükleri (Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli)
• Çocukluk Döneminde Görülen Şizofreni
• Bipolar Bozukluk
• Ergenlerde Arkadaş Problemleri
• Aile Ergen Çatışmaları
• Ergenlerde Madde Bağımlılığı
• Ergenlerde Okul Başarısızlığı
• Kişilik Bozuklukları
• Ergenlerde Suç Davranışı
• Ergenlerde Yeme Bozukluğu
• Ergenlerde Özgüven Problemi
• Depresyon
• Panik Atak
• Çocuğunuzun bir danışmanlık veya terapiye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız ona konuyu açma şekliniz çok önemlidir. Yaptığınız ilk konuşma çocuğunuzun terapi konusundaki tutum ve tavrını etkileyebilir.
• Çocuğunuzun “hasta” olduğunu ya da iyi seçimler yapacak kadar “akıllı” olmadığını ima etmeyin. Bunun yerine bir uzmana danışmanın neden önemli olduğunu ve bu uzmanın sorunları çözmek konusunda yardımcı olabileceğini düşündüğünüzü söyleyin. Ve mutlaka çocuğunuza fikrini sorun ve fikirlerini dinlemekte sabırlı ve istekli davranın. Örneğin şöyle cümleler kurabilirsiniz. Benden-bizden “başka biriyle de konuşmanın sana yardımcı olabileceğini düşünüyorum” veya “bazen sana yardımcı olmayı çok istesem de bunu nasıl yapabileceğimi bilemiyorum, bu yüzden gençlerle çalışan bir uzmanla konuşmanın bize yardımcı olabileceğini düşündüm”
• Eğer kendiniz terapi alıyor ya da daha önce almışsanız bunu çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Bu paylaşım terapiste gitme fikrini normalleştirir onu bu konuda cesaretlendirebilir.
• Israr ve zorlama karşısında pek çok genç tipik olarak inatlaşır. Tedavi olmaya zorlandığını hisseden bir gencin değişmeye motive olma olasılığı da bu yüzden düşüktür. Dolaysıyla bir terapist randevusuna zorla getirilirlerse sorunları hakkında konuşma olasılıkları düşer. Konuşsalar bile iş birlikçi ve üretken bir görüşme sürdürmezler.
Buna rağmen pek çok deneyimli terapist daha ilk görüşmede gencin rahat ve güvende hissetmesini sağlayabilir. Çünkü gerçekte gençler, sorunlarına yardımcı olabilecek objektif bir yetişkinle konuşmaktan çok hoşlanırlar. Buna rağmen bazıları görüşmenin ardından size hala yardıma ihtiyaç duymadığını söyleyebilir. Hatta terapiden hiç hoşlanmadığını bile belirtebilir. Ancak emin olun ki pek çoğu terapistiyle açıkça konuşuyor. Bazıları ise terapiyi sevdiğini bilmenizi istemeyecektir.
Her şeye rağmen çocuk/ergen terapiste gitmeyi reddederse umutsuzluğa kapılmayın. Ona nasıl yardımcı olabileceğiniz konusunda hala birkaç seçeneğiniz daha var.
•Çocuk/ergen olmadan kendi başınıza danışmanlık alabilirsiniz. Ebeveyn danışmanlığı ve eğitimi gençlere yardımcı olmanın en etkili yollarından biridir. Bir terapist size çocuğunuza nasıl davranmanız ve nasıl iletişim kurmanız gerektiği konusunda rehberlik edebilir. Üstelik çocuğunuz kendisi hakkında konuşmak için terapiste gittiğinizi bilirse konunun “kendine ait tarafını” paylaşmakla da ilgilenebilir.
• Çocuk ya da ergenin okulundaki PDR birimi ile irtibata geçin. Okul sistemi içerisinde ona yardımcı olacak bir hizmet olup olmadığını araştırın. Okul dışında bir danışmanla görüşmeye henüz hazır değilse bile okulun rehber danışmanıyla konuşmaya istekli olabilir.
• Online Terapi’yi düşünün. Teknolojiye aşina oldukları gibi eğer biriyle yüz yüze konuşmaktan çekinceleri varsa online konuşmaya daha gönüllü olabilirler. Her ne kadar online terapi her durum için uygun olmasa bile tedaviye başlamadan önce terapisti ile tanışmak tedavinin artı ve eksileri hakkında ondan bilgi almak son derece yararlı olacaktır.
• Çocuğunuzun veya gencin klinik ilgi odağı olabilecek bir sorunu, davranış bozukluğu veya madde kullanım sorunu, kendine veya bir başkasına zarar verme riski olduğundan şüpheleniyorsanız tedavi önemlidir. Böyle bir durumda çocuğunuzu veya gencin, hem fikir olup olmadığına bakılmaksızın randevuya gitmesini zorunlu kılmanız gerekebilir.
Hizmetlerimiz ve tedavi yöntemlerimiz hakkında daha detaylı bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.